Doğru Kişiyle misiniz?

Hiç kendinize neden bazı insanlara çekildiğinizi, bazılarına ise hiç ilgi duymadığınızı sordunuz mu? Neden bir kişiye karşı güçlü bir bağ hissederken, başka birine karşı bu hissi yaşamazsınız?

Aynı zamanda bir çift terapisti olarak, danışanlarıma yıllar süren gereksiz ilişki mücadelelerinden kurtulmalarına yardımcı olabilecek 20 dakikalık bir egzersiz önerirdim. İster bir ilişki içinde olun, ister aşkı arıyor olun, bu egzersiz, ilişkilere bakış açınızı tamamen değiştirebilir.

Bu egzersiz, ilişkilerdeki bilinçsiz kalıplardan kurtulmanıza yardımcı olur ve bunları köklerinden, yani sizin içinizde ele alır. Bir ilişkide en çok neye değer verdiğinizi görmenizi sağlar, böylece bu değerleri bilinçli bir şekilde besleyebilir ve aynı zamanda istemediğiniz türden sevgiyi engelleyen şartlanmış kalıplarınızı fark edip bu durumu değiştirebilirsiniz.

Çocuklukta Başlayan Kalıplar

Çocukken, dünyayı, kendimizi ve sevgiyi anne -babadan veya bakıcılarımızdan öğreniriz. Olumlu ya da olumsuz, ebeveynlerimizin özelliklerini yansıtan kişilere çekiliriz, çünkü tanıdık olanı güvenli buluruz, sağlıklı olmasa bile.

Hiçbirimiz çocuklukta olumsuz deneyimlerden tamamen muaf değiliz. Ebeveynlerimiz her an yanımızda olamazdı ve bu durum hayal kırıklıkları, görülmeme hissi ya da duygusal/fiziksel yaralanmalara neden olabilir. Bu durumları yargılamak yerine, mevcut ilişkilerimizde bu eski yaraları tekrar tekrar yaşamaktan kurtulmamız için bir fırsat olarak görebiliriz.

Eşimiz, ebeveynlerimizin olumsuz özelliklerini de yansıtarak, bu eski yaraların ortaya çıkmasına ve onarılmasına fırsat tanır. Partnerlerimiz bu yaraları uyandırmada adeta birer uzman gibi çalışır. Fakat bu durumdan şikayet etmek yerine, yaralarımızın ne olduğunu fark ederek değişim sürecini başlatabiliriz.

Tartışmaların Gerçek Anlamı

Balayı dönemi sona erdiğinde, ilişki içindeki tetikleyiciler ortaya çıkmaya başlar. Bu noktada, çoğu kişi ya ilişkiyi bitirip başka insanlarla aynı döngüleri yaşar, ya da ilişkide kalarak partnerini suçlar. Ancak tartışmalar bir ilişkinin doğal bir parçasıdır. Önemli olan, bu tartışmaları nasıl aştığımızdır.

Biyoloji, hormonlar aracılığıyla bize ilk başta çekim sağlar. Ancak bu çekim sonrasında, derinlerde yatan yaralarımızın ortaya çıkması için bir zemin hazırlanır. Bu süreci farkında ve donanımlı bir şekilde yönetirseniz, partnerinizle birlikte büyüyebilir ve iyileşebilirsiniz.

Bekar veya İlişki İçindeyken İçsel Çalışma

Bu tür bir içsel çalışmayı yapmak için illa bir ilişkide olmanız gerekmez. Bekarsanız, kendi yaralarınızı iyileştirerek çok daha sağlıklı bir ilişkiyi kendinize çekebilirsiniz. Eğer bir ilişki içindeyseniz ve partneriniz bu tür bir çalışmaya ilgi duymuyorsa, siz bu çalışmayı tek başınıza yaparak ilişkinizin dinamiğini değiştirebilirsiniz. Bir dansın bir adımı değiştiğinde, tüm dans değişir.

Bu süreçte kendinize karşı şefkatli olmanız önemlidir. Eski kalıplarınızı fark ettiğinizde, bu durumlara bilinçli bir farkındalık getirerek farklı seçimler yapabilirsiniz. Eski yolların kötü olduğunu söylemiyorum, ancak hayatınızda işe yarayıp yaramadıklarını değerlendirmenin tam zamanı.

Sonuç olarak, "doğru kişi" diye bir kavram olmadığını fark edeceksiniz, çünkü kim olursa olsun, birlikte olduğunuz kişi sizin içinizdeki kalıpları yansıtır. Bu kalıplar üzerinde çalışmak, ilişkilerinizi daha sağlıklı ve mutlu hale getirmenin anahtarıdır.

Herkesin bize bir ayna tuttuğunu ve bu aynada kendimizi daha fazla sevmeyi öğrenebileceğimizi hatırlayarak, kalbinizi açık tutun ve ilişkilerinizde daha derin bir bağ ve kolaylık deneyimleyin.